3 Ocak 2019 Perşembe

UZUN ZAMAN SONRA



Çok uzun bir aradan sonra bloğuma yazı yazmak istedim. Belki de içimi dökmek.. Buraya yazma cesaretini gösterebilmemin biraz da olsa sebebi yazıların her gün okunuyor oluşu. Birilerine ulaşabiliyor olmak güzel.
Bazen hayat planladığınız gibi gitmeyebiliyor. Örneğin okuldan mezun olur olmaz yapılan atamada atanabilmeyi hayal etmiştim ben hep. Çünkü mesleğime aşıktım ve hemen bir Paramedik olarak ambulansta çalışmaya başlamalıydım. Tabi benim için öyle olmadı, mezun olduktan sonra yapılan iki atamada da bir kadroya yerleşemedim. Bu kadar çok isterken sonucun bu yönde olması beni öyle dağıttı ki uzun bir süre toparlanamadım. Sadece aşk acısından ya da yalnızlıktan depresyona girilmiyormuş.''Meslek aşkı'' nın büyüklüğünü ve ne demek olduğunu tam olarak o zamanlarda öğrendim. Belki bu yazıyı okuyanların bir kısmı hissettiğim şeyleri hissetmiş ve yaşamış olabilir.Anlayışlı , özellikle bu konularda anlayışlı insan bulmak zor.. 
Şimdilerde özel bir firmanın revirinde çalışıyorum ve mutluyum. İtiraf etmeliyim ki ne zaman bir ambulans sesi duysam ya da mavi ışıklarına denk gelsem gözlerim doluyor, mesleğimi çok özledim. 
Kpss puanlarımız tekrar açıklandı. Puanlar güzel ama bana göre sıralamalar kötü.Önümüzde kocaman iki yıl var ve daha her şeyin başı. Pes etmek için çok erken!Dilerim ki 2019 hepimize tüm güzelliğiyle gelir.  Maketler üzerinden yazılar paylaşma imkanım olmaz belki ama bu yıla elimden geldiğince araştırmalarımı sizinle paylaşma hedefi koyuyorum.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

3 Temmuz 2016 Pazar

İNTRAOSSEOUS (KEMİK İÇİ) GİRİŞİM

Günümüzde intraosseous kelimesini sıkça duyar hatta kullanır olduk.İntraosseöz girişim(IO) diğer bir deyişle kemik içi uygulama nedir , hangi koşullarda kullanılır ? 
    
    *Bebeklerde venlerin küçük oluşu
    *Yetişkinlerde kalın bir yağ dokusu yani hastanın damarları bulunamayacak düzeyde kilolu oluşu
    *Vazospazm(yani damarlarda oluşan kasılma,büzülme) 
    *İntravenöz yolun açılamaması 
İNTRAOSSEÖZ GİRİŞİM ALETİ

gibi durumlarda intravenöz yol yerine IO girişim tercih edilir.IO yol rutin olarak tercih ettiğimiz bir girişim değil, sadece alternatif bir yoldur. İntravenöz yolla uyguladığımız tüm solisyonları, kanı, plazma ürünlerini ve ilaçları bu yolla rahatlıkla yollayabiliriz.IO yol ile ilaçlar ve sıvılar kemik iliğine , oradan venlere ve santral dolaşıma katılır.Bu yol periferik yollardan daha hızlıdır.
 Resimde görüldüğü gibi IO uygulama aparatının proxy-tibia, malleolus ve radius olmak üzere 3 farklı uygulama yeri vardır. Bu yazımda yetişkin bir hastada proxy tibiaya yapılan IO uygulamayı göreceğiz. 

Uygulamaya başlamadan önce IO girişim yapacağımız yeri aparatta ayarlıyoruz.(örneğin tibia ise tibia,radıustan yapacaksak uc kısmını radıus yazan yere getiriyoruz.) Daha sonra şekilde görüldüğü gibi patellanın üzerinden proxy tibiayı buluyoruz, bulduğumuz yerin bir parmak iç bir parmak üst kısmı bizim IO uygulama yapacağımız yer.Burayı içten dışarıya doğru baticon yardımıyla siliyoruz. Ardından IO aletimizi doksan derece olacak şekilde patellayı avcumuzun içine alarak uygulama yerine yerleştiriyoruz.Tepesindeki koruma mandalını çıkarark serçe parmağımızın arasına alıyoruz.(Bunu yapmaktaki amacımız hareket halindeki ambulansta mandalı kaybedip bir daha aramak zorunda kalmamak.) Ve aletin tepesine bastırarak iğnenin kemik içine girmesini sağlıyoruz.IO aletini iğneyi komple çıkarmamak için hafifçe döndürerek vücuttan ayırıyoruz.Ardından koruma mandalıyla açtığımız girişi sabitliyoruz ve iğnemizi çekiyoruz.

İNTRAOSSEÖZ UYGULAMA YAPILACAK YER
İNTRAOSSEÖZ UYGULAMA
 Peki iğnenin doğru yerde olup olmadığını nasıl anlayacağız ?
 Bu konuda yapabileceğimiz en doğru uygulama enjektörle bir parça sıvı çekmek, eğer kırmızı kemik iliği görüyorsak doğru yerdeyiz.
   *Uygulamadan sonra iğnemiz doksan derece olacak şekilde dik ve sabit duruyorsa
   *Verdiğimiz sıvılar dirençle karşılaşmadan rahatlıkla gidebiliyorsa
   *İğnenin giriş yerinde ve çevresinde herhangi bir şişlikle karşılaşmıyorsak
iğnemiz doğru yerde diyebiliriz.

Bu konuya derste dikkatimi çekmemi ve odaklanmamı sağlayan şey aslında hocamın anlattığı bir anısı olmuştu; trafik kazası sonucu araçta sıkışmış bir hastanın sadece tek bacağı dışarıda kalmış . Ve hastaya müdehale eden ekip onu araçtan çıkarana kadarki geçen süre zarfında sıvı deplasmanını o bacaktan uyguladıkları IO girişim ile sağlamışlar.Anlatılan bu hikaye gibi minicik gözüken bir uygulamayla kurtarılan bu hayat aslında bir sağlık çalışanının ne kadar kutsal bir mesleğe sahip olduğunun bir göstergesi.. 
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

18 Mart 2016 Cuma

YETİŞKİNDE KALP MASAJI (CARDIOPULMONARY RESUSCITATION )

Ülkece çok zor zamanlar geçirdiğimiz şu dönemde belkide bir insanın hayatını kurtarabileceğiniz, o kişinin nefesi olabileceğiniz bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ambulans gelene kadar geçen süre hastanın hayati fonksiyonları için oldukça önemlidir.Neden mi ?
Kalp atımı gerçekleşmediği için oksijenlenemeyen vücutta beyin fonksiyonları ilk bir kaç dakika içerisinde hasar görmeye başlar ve biz o hastaya müdehale edemediğimiz her dakika beyin geri dönülemeyecek şekilde hasarlanır.Buda malesef ki hastanın ölümü ile sonuçlanır.
Peki bir vatandaş olarak ambulans gelene kadar ne yapabiliriz ? 
 Örneğin yerde uzanan bir kişi gördük veya yanımızdaki kişinin birden yere yığıldığını..İlk yapmamız gereken eğer etrafımız kalabalıksa gördüğümüz bir kişiyle göz teması kurup '' sen 112'yi ara'' demek.Bunu yapmaktaki amaç '' zaten biri aramıştır ben aramıyım '' algısını yok etmek. Eğer ki tek başımızaysak hastaya hafif bir şekilde omuzlarından sarsarak ''iyi misiniz ? '' şeklinde soru sormak.Bu soruyla hastanın bilincini kontrol etmiş oluyoruz.Ve bir yandan da 112'yi arayıp telefonu hoparlöre alarak hastaya müdehaleye devam ediyoruz . Baktık ki hastadan cevap alamıyoruz yapacağımız ikinci şey hava yolu açıklığını yani ağzının içini kontrol etmek.Yabancı bir cisim kaçmış veya takma dişler hastanın hava yolunu tıkamış olabilir . Bu tarz bir durumla karşılaştığımızda eğer yabancı cisim yada takma dişler alınabilecek kadar üstteyse elimizle süpürür gibi çıkarıyoruz.
BAŞ GERİ ÇENE YUKARI POZİSYONU

NABIZ KONTROLÜ




















Ardından hastaya resimde görüldüğü gibi baş geri çene yukarı pozisyonu veriyoruz. Çünkü hastada bilinç kapandığı zaman kaslar gevşer ve dil hava yolunu tıkar bizse bu pozisyonu vererek hastanın hava yolunu açmaya yardımcı oluyoruz.Bir elimizi hastanın alnına koyup geriye doğru hafif hareketle pozisyon veriyoruz, diğer elimizi de çenesine koyup aynı şekilde yukarı doğru pozisyon veriyoruz.Bunu yaparken bir yandan hastanın nabzına bakıyoruz.Nabza bakabilmek için üç parmağımızı hastanın adem elmasının üzerine koyup iki parmak kadar sağa veya soluna kaydırıyoruz.Kas ile adem elması arasında kalan o boşluktan hastanın nabzını kontrol ediyoruz.Tüm bunlar toplam 10 saniyemizi almalı ve baktık ki nabız alamıyoruz. Hemen kalp masajına başlıyoruz.
KALP MASAJININ YAPILMASI GEREKEN YER
DİRSEKLER ASLA KIRILMAMALI
Kalp masajını şekilde gösterildiği gibi hastanın iki meme ucunun ortasına yani iman tahtasının ortasına güçlü el üstte olacak şekile ellerimizi kenetleyip yapmalıyız.Burda yapılan en büyük hata kaburgaların üzerine bası uygulamak .Buda hastanın kaburgalarının kırılmasına yol açacağı gibi hastayı ikincil bir yaralanmaya götürebilir.Basıyı göğsün üçte biri içe çökecek kadar etkili olacak şekilde uygulamak dirsekleri kırmamak ve normal bir kalp ritmini yakalamak oldukça önemli.(buda dakikada 100 basıya tekabül eder.)30 kere bası yani kalp masajı uyguladıktan sonra hastanın burnunu kapatıp 2 kere suni tenefüs  yani hastanın ağzını ağzımızla kapatıp hava veriyoruz.Ve bunu yaparken hastanın göğüs hareketlerini izlemek yeterli hava verimini öğrenmek açısından oldukça önemli.30 bası ve iki nefeslik bir döngü 'bir siklus ' demektir.Biz her 5 siklustan sonra hastanın nabzını kontol ediyoruz nabız gelmediyse aynı şekilde 30 bası ve 2 suni solunuma devam ediyoruz eğer geldiyse hastayı şekildeki gibi koma pozisyonuna alıp ambulans gelinceye kadar gözlemliyoruz.

KOMA POZİSYONU
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere..

18 Şubat 2016 Perşembe

KALP KRİZİ (MYOKARD İNFARKTÜSÜ) NEDİR ?

Myokard infarktüsü (MI) denildiğinde sadece tıbbi bir terimden ibaretken ''Kalp krizi'' adıyla ne kadar da korkunç geliyor kulağa öyle değil mi? Erken tanının oldukça önemli olduğu ve hepimizin başına gelebilecek olan bu hastalığı bir vatandaş olarak nasıl farkedebiliriz , neler yapabiliriz , peki biz sağlıkçılar olarak neler yapmalıyız ? O zaman bu yazımı hepimiz için yazıyorum..

Kalp krizi vücudumuzun en önemli organlarından biri olan kalbin damarlarında oluşan tıkanıklık nedeniyle hücrelerin yeterince kanlanamaması (iskemi) sonucu oluşan doku kaybıdır(nekroz).Damardaki tıkanıklık kalp kasının(myokardın) beslenmesini engeller ve o bölgedeki kalp hücrelerinin ölümüne neden olur.Hasar gören kalp kası, kasılma yeteneğini kaybeder ve kalbin geri kalan kısmı hasar gören bu bölümün işini de yapmak zorunda kalır. Peki hangi durumlarda kalp krizinden şüphelenmeliyiz ?
 
AĞRI BÖLGELERİ


Kalp krizi geçiren bir kişide en sık karşılaşılan durum şiddetli ağrıdır. Ağrı;
   -İman tahtasının (sternumun) arkasından başlayıp özellikle sol kola yada her iki kola
   - Elin dördüncü ve beşinci parmaklarına
   -Alt çeneye
   -Boyuna ve sırta
   -Bazense üst orta karına (epigastriyuma)
   -Sırt ve koldan başlayıp göğsün ortasına yayılabilir.
Sıkıştırıcı, baskılayıcı, göğüste ağırlık hissi ya da karın ağrısı, mide ağrısı, hazımsızlık şeklinde ifade edilebilen ağrı, genellikle birkaç saat sürer. Dinlenmekle ya da ilaç kullanmakla geçmez.
  Kişide ağrının dışında büyük oranla nefes darlığı (dispne) , kusma ve bayılma (senkop) görülür. Fiziksel olarak sıkça karşılan diğer durumlar ise ; soğuk, soluk, nemli deri , huzursuzluk , sinir ve sıkıntı halidir.
Bu tip bir durumla karşı karşıya kaldığımız zaman hastanın eğer üzerinde kravat tarzı sıkan kiyafetleri varsa gevşeterek ve hastayı mümkün olduğunca hareket ettirmeden en yakın sağlık kuruluşuna götürmeli veya 112'yi aramalıyız.



Biz sağlıkçıların MI tanısı koyabilmesi için ise aşağıdaki üç unsurdan en az 2 tanesi gereklidir;
  -Göğüs ağrısı hikayesi
  -Ekg (kalp ritim) değişiklikleri
  -Kardiyak enzimlerin yükselmesidir.


Akut MI, ST segmentinde gelişen iki çeşit değişiklikle ekgde izlenir.
**STEMI (ST elevasyonlu MI)
Akut MI‟da myokardın (kalp kasının) tüm tabakalarını etkileyen infarktüs alanı oluşmuşsa EKG‟de ST segmenti yükselir. Bu duruma STEMI, (ST yükselmesi olan MI) denir. STEMI‟de görülen ST segmentindeki yükselme değişik görünümde olabilir.

**NSTEMI (non-ST elevasyonlu MI)  

Akut MI‟da kalbin sadece iç tabakasını etkileyen infarktüs alanı oluşmuşsa EKG‟de ST segmenti çöker . Bu duruma NSTEMI (ST yükselmesi olmayan MI) denir.

  **Geçirilmiş Myokard infarktüsü 

Ekg 'de geçirilmiş MI bulgusunda patolojik derin Q dalgaları oluşur ve ömür boyu kalır.


   ***Detayları paylaşacağım ekg yazımda görebilirsiniz.

Ağrısı ve ekgsi yukarıdaki gibi olan hastanın hastane öncesinde;
     -monitorize edilmesi
     -oksijen verilmesi
     -damar yolu açılması
     -eğer daha önce kullandıysa 150 mg. kullanmadıysa 300 mg. coraspirin verilmesi
     -ağrısının giderilip en yakın sağlık kuruluşuna aktarılması gerekir.

Evet bir yazımın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.Sizler için internette anlatılan fazla tıbbi terim içerikli yazılar yerine olabildiğince yalın ve anlaşılabilir yazmaya çalıştım.(ki zamanında benim yaptığım gibi terimlerle boğuşmayın :)  ) Unutmayın başımıza ne zaman ne gelebileceğini bilemeyiz ve küçük detaylar bazen hayat kurtarır ;) Sorularınız için bana her zaman ulaşabilirsiniz yorum bırakmayı unutmayın bir sonraki yazıda görüşmek üzere herkese sağlıklı günler dilerim ...


3 Şubat 2016 Çarşamba

DÜZ LİSE Mİ SAĞLIK ÇIKIŞLI MI ??


Herkese merhaba,
Bu yazımda sizlere en çok yazmak istediğim ve paramedik olmak isteyen birçok kişinin aklına takılan bir konudan bahsetmek ve deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. paramedik diğer bir deyişle '' İlk ve acil yardım '' bölümünü okuyabilmek için ilk aşama YGS sınavına girmek. YGS-2 yani sayısal alan puanınıza bakılarak alım yapılan bir bölüm.peki illa sağlık meslek lisesi çıkışlı olmak mı gerekiyor okuyabilmek için ? bu soruya gönül rahatlığıyla hayır diyebilirim. sağlık çıkışlı biri olmayarak devlet üniversitesinde ikinci yılımı tamamlıyorum. sınava hazırlandığım zamanlar bu konularda çokça araştırma yapmıştım ve paramediğin düz liseslileri sadece özel üniversiteden aldığı hatta okuyamayacağımızı bile yazıyordu bazı sitelerde. umudumu kaybetmeden yaptım tercihimi ve sonucu çok şaşırttı ayrıca bir o kadar da mutlu etti beni.Evet bu yazıma bir sağlık çıkışlı kızabilir hatta hak vermeyebilir hepsine saygı duyuyorum.
'' bir düz liseli 2 senede bizim gördüğümüz dersleri nasıl öğrenebilir ? '' şeklinde de düşünebilir. ki bazen bende düşünüyorum bu durumu. çünkü çok zorlandığım hatta yıprandığım zamanlar oldu. Her yönüyle zor bir meslek.
 Paramedik bölümünü okumak isteyen bir düz liseli ilk önce kafasında şu soruyu yenmeli ; '' Bu mesleği gerçekten istiyor muyum ? '' eğer bu soruya yanıtınız evet ise hiç çekinmeden tercihlerinizin en başına yazın bu bölümü. Gerçekten isterseniz eğer başarılı olamayacağınız hiçbir şey yok.Hedefinizi yargılayan insanları hayatınızdan çıkarın ve sadece odaklanın. Ben bu sayede kazandım.Ve aynı şekilde bu yolda ilerlemek isteyenlere yardımcı, yaşadıklarımı paylaşarak yol gösterici olmak istiyorum.Düz lise-sağlık çıkışlı ayrımı da asla yapmıyorum.Biz bir bütünüz.Unutmayın sevgiyle yapılan her meslek mutluluk getirir.
 Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...